MEHMET YILMAZ
“SAKINCALI; ÇÜNKÜ EDEPSİZ”
6 Ekim – 12 Kasım 2011
"Ben bir anlatıcıyım. Güncel gerçekleri anlatıyorum. Zararlı olduğu gerekçesiyle, öykü ve anlatının sanattan kovulduğunu okumuş, dinlemiş; bir ara da inanmıştım. Ama geriye dönüp baktığımda öykü ve anlatısız iş yapmamış olduğumu görüyorum. Aslında bu çok doğal; anlatacak bir öykümüz var çünkü. Diziler halinde gerçekleştirdiğim işler bireysel ve toplumsal öykümüze ilişkin görsel notlardır" diyen Mehmet Yılmaz, Türk Çağdaş Sanat ortamının en çalışkan, disiplinli ve "yaramaz" hatta en "edepsiz" sanatçılarından biri. Sanat üstüne yayınlanmış dört kitabının yanısıra, bu işe gönlünü ve beynini yatırdığı 30 yıl zarfında ürettiği sayısız eserle dikkat çekiyor.
Yılmaz'ın işleri çekici, çarpıcı, provokatif, mizahi ve kelimelerin tam anlamıyla "beyin tetikçisi…" düşünce ve boya katmanları, böylesine gergin bir "iç mekanda" beraber dans ve düelloya başlamışlar.
Evet, Picasso’nun dediği gibi:
"Sanat asla edepli olmamıştır. Zaten edepli olsaydı sanat olmazdı."